Annelik günlüğü



Nora Romi 'nin çok içten bulduğum bu kitabi 

Hamile adaylarının mutlak ve mutlak okuması gereken kitaplardan biri diye düşünüyorum. Ben,bunu okumak için de geç kaldım:( doğumdan sonraya kaldı ama yine de çok çok yardımcı oldu bana.
eğer hamilelik döneminde okusaydım bir çok şeyi belkide daha da kolay atlatırdım. Bir ben değilim herkesin başına geliyor gibi telkin ler de çok işime yaradı,heleki aşağı da küçük bir bölümünü yazdığım; 'bu 2 senede neler öğrendim' kısmı kesinlikle hemen hemen herkeste %95 tutar diyebilirim.maddeler artar ama eksilmez o kadar yani :)) anlatımı,
İçeriği,hepsi çok güzel....


- Çocuk denen kişinin,siz istediğiniz zaman değil,tamamen onların uygun gördüğü zaman ortaya çıktıklarını...

- Normal doğumun güzelliğini ve rahatlığını (epiduralle tabi)
- ne kadar çirkin görülebileceğinizi ( bu da kısa bir dönem tabi)
- pijamaların kıymetini
- artık hayat boyu rahat uyku uyuyamayacağınızı
- Damat ailesinin ne kadar yardımcı olup olmadıklarını (veya sizi ne kadar sevip sevmediklerini)
- Emzirme denilen faliyetin günde üç öğün değil,günde ortalama 12 kere ile başladığını.dolayısı ile o sayı kadar alt değiştirildiğini ve ilk dönemlerde anne adayının ciddi kafa yeme ile karşı karşıya kaldığını( neyseki sonra dan azalıyor)
- kesinlikle büyüklerin dediği "40'ı" çıksın lafının doğruluk payının olduğunu
- Bir haftanın yıkanmadan geçebileceğini
- Gerçek anneliğin bebeğin 1 yaşından,hadi hadi 9 aylıktan sonra başladığını
- Ve gerçek annenin çocuğa arada bir 'bi tane' patlatmak istediğini (ama patlatamadığını)
- bu durumda annenin duvara yada kendisine bi tane geçirdiğini
- Bebeklere hiçbirşey yaptırılamayacağını ve her şeyin sadece onlar tarafından yürütüldüğünü.
- Bir sonraki adımın,değişimin,değişikliğin bir öncekinden daha zor olduğunu
-Bebek uyutursan salondan gelen kahkahaların bebeği değil,anneyi rahatsız ettiğini.
- Ve o kahkahaları atanı boğmak istediğinizi.
- Ne kadar az yeni DVD çıktığını.
- Bangır Bangır müzik dinlemenin eğerse ne kadar gerekli olduğunu.
- Bazı 'Anne' çağrısını. Dünyadaki herşeyde bedel olduğunu.
- Kendi anneninle her gün en az iki kere telefonla konuşabilineceğini.
- Bütün moralinizin bir bebek sesiyle (sesinin tonuna göre) iyi yada kötü değişebileceğini
- Parasızlığın acısını
- çocuk kıyafetlerinin,alt bezinin,ıslak mendilin ne kadar pahalı olduğu ve çok çabuk tükendiğini.
- Çocuk yuvalarının kıymetini
- TRT de tekrarı verilen şaşıfelek çıkmazı dizisinin mükemmel dinlendirici olduğunun.
-Çocuğunuza hediye getiren arkadaşları meğerse ne kadar çok sevdiğinizi.
- Çocuk yetiştirmek konusunda teoride bildiklerinizin pratikte uygulanamadığını.
- ikinci çocuk fikrinin bana hala korkunç geldiğini.
- ilâki birisine benzemek zorunda olduğunu ve herkesin bebeği başka birine benzettiğinş.
- Gerçekten onun için canınızı verebileceğinizi ama henüz bunu hiç istemediğinizi.


Bunlara ek olarak okalar madde ekleyebilirim ki :)))


- anne ve anneannelerin bebekler konusunda daima haklı çıktıklarını.

- bebek istemediği takdirde hangi yöntemi denerseniz deneyin uyutamayacağınızı.
- 20 dk lik uyku arasında nasıl atom karıncaya bağlanabileceğiniz
- ama hiiiççç bir şeye yetişemeyeceğini.
- yalnızlıktan nefret edeceğiniz.
- işinizi çok özleyeceğinizi ama hiç çocuğunuzu bırakıp gitmek istemeyeceğinizi....


Bu böyle uzaaar gider.. :)))))



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız için teşekkür ederiz:)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...